16 Mayıs 2009 Cumartesi

Hani şu, romanik piyanist Liszt de o adamlardan biri değil miydi?

aliye berger, leyla kolukısa.

birbirlerine benziyorlar.


Bu güçlü kadınların aşkları ("aşıkları" diyemem onlar da adam) ellerinden alınıyor.
Kahretsin! Onlar da aşık olamaz mı?
Zamansız ölümler, askere gidişler ve gelemeyişler...
Yetinilmedi. İnanılmaz acılara kafa tutmaları isteniyor.
İçi zehir dolu serum şişelerini susadıkça içti bu kadınlar.
Daha ne istiyoruz!
Sonra dünya tatlısı egoist adamlar,
bu kadınların başlarına tavanıma leşi yapışan sivri sinekler gibi üşüşüyorlar.
Aç kurtlardan farklı mı bunlar? Bilmiyorum. Şu an zor nefes alıyorum ve bize kızamıyorum.

Nasıl bir gözüküş bu?

Bu kadınlara bencilliklerini yaşamalarına izin verdir tanrım!
Biraz gözük.


Ve homoseksüel bir adamın dul bir kadına evlenme teklifi etmesini...
Tamamen aşka bağlamayı seçiyorum.
Nasıl bir aşk mı?
Bilmiyorum, sadece duyduğum kadarıyla, gerçek aşk değilmiş o!




Hiç yorum yok: