26 Mart 2009 Perşembe

yarın sabah erkenden çekim var ama bu gece uyku yok heralde bana...

şu üç günlük zaman diliminde çekim günlüğü tutmak istiyorum ve başlıyorum;

Çekim sabahından önceki gece

yardımlaşma, kolektivizim... yardımedecek kimseyi bulamazken deniz'in çat diye çıkıp bana motivasyon kaynağı olması ne güzel bir şeydi. Tam beş günde senaryoda gereken her türlü malzemeyi eşyayı ekipmanı bulduk, artık herşey hazır. O olmasa olamayacaktı gibi geliyor şimdi, set amirim, prodüksiyon şefim ve yönetmen yardımcım, aynı zamanda oyuncum oldu.


her zaman klip çekmek istemiştim. şimdi ise, sanki bütün sahneler kusursuz planlarla ve devanlılıkla çekmişim gibi montajını düşünüyorum. Klipten sonra çekeceğim programın senaryosunu düşünüyorum.

yarın hava yağmurluymuş, yani hafif yağmurlu, yine de moda'da stüdyoda bekleyeceğiz. Güneş açacak içime doğuyor. bütün moda çekimleri cumartesine kalırsa zor olacak. Yarın uyandığımda güneşli bir gün ile karşılaşırsam sadece altı sahnemiz var çekmemiz gereken. Aslında düşünüyorumda yağmur işimize çomak sokmazsa kusursuz bir çekim ajandası yapmışım.


Sahneleri uzun çekmeliyim. Bir de hangi ayakkabımı giysem? Adidaslarımı giyeceğim. hafif ve rahatlar.

bugün sinirli bakışlı bir çocukla karşılaştım erkan hocanın masasının orada, son sınıf galiba. gel dedim çekime gelir mi acaba adı neydi? Çağlar. oha! üçüncü tekil şahısta isim çok nadir sanırım.

Neyse can'dan da şüpheliyim, ama cihat gelecektir.

O değil de cumartesi günkü çekim için dila ve selçuk can ile takışmazlar umarım da bir tatsızlık çıkmaz. konuşmalıyım bu konuyu selçuk ile.

o da değil de içimden bir ses vokal yarın bir huzursuzluk çıkarmaya çalışcak...

o hiç değil de yarın şöyle bir hava olsun; yerler hafif ıslak yukarda ara sıra bulutların arasından kafasını çıkaran bir güneş! Bu gün yediğim çilekli turta kadar güzel olsun hava yarın kısacası. Tam istediğim gibi...

Hiç yorum yok: