ya da şöyle şöyle, dağılmadan yazalım;
1) Erol Ahmet'i istemez. Çaresiz bir halde hastanede ölüm kalım savaşı veren annesini bu adama kaptırmaya niyeti yoktur. Annesi onun her şeyidir. Yaşama nedenidir. Ahmet gibi aç kurtların annesinden faydalanmalarına asla izin veremez.
Ahmet de Erol'un kendisine olan sert tepkisine aynı sertlikte cevap verecektir. Nitekim Erol'un annesi Güzin'e gün geçtikçe bağlanmaktadır. Diğerlerine ve hatta eski karısına duymadığı bir bağlılıktır bu. Aşık olmuştur ve bu kadından onu kimse, Güzin'in oğlu bile olsa uzak tutamaz.
* Burada Erol ve Ahmet aynı karakterlere sahip iki çocuktur. Erol 19 yaşında Ahmet ise 57 yaşındadır. Bu çocuklardan biri diğerinden daha olgun değildir ve hiç bir zaman birbirlerini alttan alamazlar. (İlk önce inatçı keçiler gibi birbirlerine toslamaları lazım)
2) Erol, Ahmet'in kızı Deniz'i görürgörmez aralarına kalın bir duvar çekmeye niyetlenir. Nitekim Deniz'e göstereceği hoşgörüyü Ahmet'e göstereceği bir taviz olarak değerlendirir. Fakat Güzin'in Ahmet'e verdiği huzuru ve yaşama çoşkusunu Deniz de Erol'a verecektir. İster istemez Erol Deniz'e yakınlaşacak ve aralarında bir ilişki başlayacaktır.
* Erol Deniz'le olduktan sonra Ahmet'e karşı tavırlarında yumuşama görülecektir. Birbirlerini olabildiğince görmezden gelmeye başlarlar.
3) Aslında Ahmet, Erol'un koruyucu baba figürüdür. Erol ise Ahmet'in özlemini çektiği ailenini anahtarıdır. Onu oğlu gibi kollamalı ve ona sahip çıkmalıdır. Güzin ile oluşturacağı aile bunu gerektirmektedir.
4) (Finale doğru giderken son tetikleyici sahne) Ahmet, Erol'u kötü adamların elinden kurtaracaktır. Daha sonra bir rakı masasında baba ve oğul olduklarını tescilleyecekleridir.
* İki erkek birbirlerine karşı belli bir süre nötr kalmışlardır. Bu bir bekleyiştir aslında bir adım atılması beklenmektedir. Bu adımı Ahmet atacaktır.
önerme: erkekler, kurtuluşlarını başkalarının kadınlarında bulurlar.
drama; hayatın durağan kısımları atıldığında geriye kalandır.
bir de üşenmesem...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder