20 Nisan 2010 Salı

bad trip

İnsan yaşlandıkça en kolay öğrendiği daha çok pekiştirdiği usta olduğu bir şey haline geliyor başarısızlık.

Hiçbir konuda başarılı olamadığımı görmem çok zor olmadı. Bir anda fark ettim işte. Uyuyordum dün gece, uyandım. Ayağa kalktım ve farkına vardım.

Sonra uyumaya devam ettim.

Siz su içmeye kalkmıştınız ben farkında olmaya. Sizden daha önce yataktaydım üstelik sizden daha öne uykuya dalmıştım.

Neyse Massive Attack harika bir albüm yapmış. Her şarkının ayrı bir kafası var. Şu an Psyche isimli şarkısındayım, dörtdüncü repeatim. Neyse otu sigarasız içmeye başladım. Amsetrdam havasının zehirli tarafını içime çekmekte üstüme yok gibi artık. Ama sigarasız otun tadı çok ayrı prezervatifsiz sevişmek gibi.

Gerçi az önce komik bir şey oldu. Bardağın dolu tarafını göremiyor muyum diye sordum kendime. Cevabım şöyle oldu.

Bardağın dolu tarafı: Arkadaşlarımın benden nefret etmesini sağlamakta üstüme yok! Annemi üzmekte üstüme yok. Sorumluluktan kaçmakta üstüme yok. Aldığı sorumluluğu yerine getirememekte üstüme yok. En güzel geceleri berbat etmekte üstüme yok. Sabahlara lanet etmekte üstüme yok. Bilirken cahil gözükmekte üstüme yok. Yapabilecekken yapmamakta ısrar etmekte üstüme yok.

Hiç bir şey yok bitti gitti hadi.

Çok mutsuzum blog. birikikinsaninsarkisi çok mutsuzum.

Ama hadi bu mutsuzluk pat diye geçer de her konuda başarısız olduğuma canı gönülden inanıyorum. ayık kafayla bile yani.

Şunu şu kafamla izleyip mutlu olmalıyım belki:

http://www.youtube.com/watch?v=PU4K9ddxhIU

19 Nisan 2010 Pazartesi

iki farklı mekan iki başarısız şiir.

Bencil

(tek isteğim şey; beni ısıtman)
açık balkon kapısından yatağımıza süzülen
(en son istediğim şey; kapının çarpması)
şu serin yaz esintisi üşütmese bacaklarımı,
(en son istediğim şey; karnımın ağrıması)
uykunu bölmek pahasına
(en son istediğim şey; uyanman)
seni kendime çevirip
(en son istediğim şey; uyumaya devam etmen)
bacaklarının arasına sokar mıydım bacaklarımı?
(en son istediğim şey; tekrar sırtını dönmen)

bana sırtını dönmek istedin.
eğer üşümeseydim dönmene izin verir,
bacaklarımı yatağın soğuk kısımlarına doğru kaydırır
ve kürek kemiklerinin arasından öperdim.
sabaha kadar uyandıramazdı bizi rüzgar estikçe önüne koyduğumuz mumluğa çarpan balkon kapısı
ya da karın ağrısı.

yağmur mu başladı?
(en son istediğim şey; yağmurun başlamasıydı)



Ağustos 2008 ( Validebağ)


Üçüncü

Üç çizgi çek biri kalbine dokunsun.
Üç kelime söyle ezberimde kalsın hep.

Üç kere aşık oldum ben her
Üç bin defa öldüm dediğimde.
Üçümüz ben sen ve biz
Üç günlük bir tatil dönüşündeyiz.
Üç parmağınla dokunduğun
Üç sayfa sonra
Üç kişinin üçüncüsü
Üçüncü hangisi demeye kalmadan
Üç günlük yoldan gelmiş kadar yorgun olanı
Üç kere vurulacak.
Üç hakkın üçü de
Üçüncülük için savaşır
Ölüm en sıradan üçüncü için.
Tek allahın hakkı için...

Üç çizgi çek biri kalbine dokunsun.
Üç kelime söyle ezberimde kalsın hep.

Parmaklarını ve dudaklarını hasretle anıyorum.
Dün, bugün ve artık diyebiliriz ki yarındır
Belki Üç, üç buçuk gündür
Bizi, seni ve kendimi öldürmeyi planlıyorum.


Nisan 2010 (Rotterdam-Amsterdam Treni)