26 Haziran 2010 Cumartesi
25 Haziran 2010 Cuma
görmezdene gidip duymazdan gelirken
dünyadaki herkes beş dakikalığına...
sen, yanındaki adam ve kucaklaşan elleriniz
ayrılsın ve kapansın tüm ışıklar
biraz cesaret vermek için
-gülümse bana sinsi bir anda
seni beş yıl daha bekleyeyim.
dünyadaki herkes beş dakikalığına...
ben, yanımdaki kızcağız ve
birbirine küsmüş ellerimiz...
teesüf etmişsiniz.
gerçeği hatırlatmak için hepiniz el birliği etmişsiniz.
-gülümse bana sinsi bir rüyanda,
beş saat sevişmiş gibi terleyeyim.
dünyadaki herkes beş dakikalığına konuşmazsa
bağırabilirim seni sevdiğimi.
fısıldayabilirim ya da seni de korkutmamak için
ihtiyaç duyulmayan ama işe yarayan tüm ampüller birleşsin.
senin için hepsini patlatabilirim.
-gülümse bana en istediğin anda.
seni beş dakikada unutabileyim.
dünyadaki herkes beş dakikalığına...
sen, yanındaki adam ve kucaklaşan elleriniz
ayrılsın ve kapansın tüm ışıklar
biraz cesaret vermek için
-gülümse bana sinsi bir anda
seni beş yıl daha bekleyeyim.
dünyadaki herkes beş dakikalığına...
ben, yanımdaki kızcağız ve
birbirine küsmüş ellerimiz...
teesüf etmişsiniz.
gerçeği hatırlatmak için hepiniz el birliği etmişsiniz.
-gülümse bana sinsi bir rüyanda,
beş saat sevişmiş gibi terleyeyim.
dünyadaki herkes beş dakikalığına konuşmazsa
bağırabilirim seni sevdiğimi.
fısıldayabilirim ya da seni de korkutmamak için
ihtiyaç duyulmayan ama işe yarayan tüm ampüller birleşsin.
senin için hepsini patlatabilirim.
-gülümse bana en istediğin anda.
seni beş dakikada unutabileyim.
5 Haziran 2010 Cumartesi
Arenciler için...
Piano Piano
mutfaktaki karıncalar ellerini kemirirken
onun askısı düşmüş omuzundan
ve yüzünden bir gülücük çalmış
bekliyorsun.
sanıyorsun ki Uludağ'ın zirvesindesin.
aylardan Temmuz ve tetiktesin.
sıcak karlar düşüyor yüzüne,
utanmışsın.
sanıyorsun ki bir duello meydanındasın
vurulan diğerini öpecek,
öpülen sevgilim diye ağlayacak,
diğeri ölmedin ki diye sevinecek.
sanıyorsun ki bir vapurdasın,
on beş dakikalık uykular da
yetebilir yorgun insana.
aslında uzun zamandır
sevgilinin yanındasın.
çocuklar kadar heyecanlısın.
uyuyorsun.
Piano Piano
mutfaktaki karıncalar ellerini kemirirken
onun askısı düşmüş omuzundan
ve yüzünden bir gülücük çalmış
bekliyorsun.
sanıyorsun ki Uludağ'ın zirvesindesin.
aylardan Temmuz ve tetiktesin.
sıcak karlar düşüyor yüzüne,
utanmışsın.
sanıyorsun ki bir duello meydanındasın
vurulan diğerini öpecek,
öpülen sevgilim diye ağlayacak,
diğeri ölmedin ki diye sevinecek.
sanıyorsun ki bir vapurdasın,
on beş dakikalık uykular da
yetebilir yorgun insana.
aslında uzun zamandır
sevgilinin yanındasın.
çocuklar kadar heyecanlısın.
uyuyorsun.
1 Haziran 2010 Salı
kendi kendini pataklama sanatı
Kimseyi zorlama.
Ense kökümden inen ter damlası
En sevdiğin benin üzerinde
Durdu, hissediyorum.
Kaşınıyor.
Biri bu çocuğu pataklamalı
Ama kimseyi zorlama.
Durdu, hissediyorum.
Sessiz kalma, korkuyorum.
Böyle bir anda içimden geçiriyorum;
Neden aynı şeyi düşünmüyoruz?
Bağırdım artık;
Sessiz kalma, korkuyorum!
Ama kimseyi zorlama.
Kalbim, beynim ve yağmur
Aynı zamanda
Durdu, hissediyorum.
Böyle bir anda içimden geçiriyorum;
Soğuk bir bardak su
Kırmızı çilekler
Güzel bir çift söz
Ama kimseyi zorlama!
Ense kökümden inen ter damlası
En sevdiğin benin üzerinde
Durdu, hissediyorum.
Kaşınıyor.
Biri bu çocuğu pataklamalı
Ama kimseyi zorlama.
Durdu, hissediyorum.
Sessiz kalma, korkuyorum.
Böyle bir anda içimden geçiriyorum;
Neden aynı şeyi düşünmüyoruz?
Bağırdım artık;
Sessiz kalma, korkuyorum!
Ama kimseyi zorlama.
Kalbim, beynim ve yağmur
Aynı zamanda
Durdu, hissediyorum.
Böyle bir anda içimden geçiriyorum;
Soğuk bir bardak su
Kırmızı çilekler
Güzel bir çift söz
Ama kimseyi zorlama!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)